Reklam engelleyiciler (adblockers) son dönemin en revaçta konularından ve bu kez de reklam engelleyicileri durdurmak isteyen yayıncılar yasal bir sorunla karşı karşıya kalacak gibi gözükmekte.
Bazı yayıncılar ziyaretçilerine ‘reklam engelleme yazılımınızı kapatın’ şeklinde uyarılar eklemeye ve bu sayede gelirlerindeki düşüşü kontrol altına almaya başlamıştı. Ancak kullanıcı gizliliği konusunda çalışmalar yürüten Alexander Hanff, bu uyarıları yayınlayan yayıncıların AB yasalarını ihlal etmiş olabileceğini dile getirmekte.
Think Privacy‘nin CEO’su olan Hanff, Avrupa Komisyonu’ndan aldığı bir mektubun, bu tarz bir uyarı gösteren yayıncıların kullanıcıların kişisel bilgilerine müdahale ettiğini onayladığını söylüyor. Zira Avrupa Birliği’nin 2011 yılında yürürlüğe koyduğu bir yasa, yayıncıların bu tür bir tespiti yapabilmek için ziyaretçilerinden izin almış olmasını şart koşuyor. Reklam engelleyici kullanıldığını tespit etmek de ziyaretçilerin hangi eklentileri kullandığının kontrol edilmesi anlamına geliyor.
Alexander Hanff, reklam engelleme eklentilerini durdurmak isteyen yayıncıları önümüzdeki günlerde bir web sitesinde listeleyeceğini ve yasal süreçlere başvuracağını söylüyor. Çok iyi silahlandığını, yani delillerinin sağlam olduğunu da ekliyor.
Hanff amacına ulaşabilir mi?
Hali hazırda AB yasaları tarayıcı çerezlerine ulaşmak için izin alınmasını şart koşuyor ve yayıncılar bir kullanıcı sözleşmesi sunarak kullanıcıdan izin talep ediyor. Bu sözleşme dahilinde reklam engelleme yazılımlarını tespit etme yetkisi olabilir veya bir iki satırlık güncellemeyle eklenebilir. Dahası yayıncılar içeriklerini göstermeden önce bu sözleşmenin kabulünü zorunlu tutabilir. Bu durumda ziyaretçilerin ne kadarının siteyi terk edeceği ise meçhul.
Özetle Alexander Hanff’ın iddialı olduğu kadar parlak bir sonuca ulaşıp ulaşamayacağı net değil. Ancak her halükarda yayıncıları biraz uğraştıracağı kesin gibi gözüküyor.
Kısa süre önce Sözcü Gazetesi’nin böyle bir uygulama başlattığını duyurmuştuk ancak AB yasaları AB ülkelerini ilgilendirdiği için, en azından Türkiye’de yasal bir yükümlülük taşımadığı söylenebilir. Türkiye’nin AB yasalarına benzer bir yasa çıkarıp çıkarmaması gerektiği ise elbette tartışmaya açık bir konu…