Arama motorları,en iyi arama sonuçlarını görüntülemek için sürekli performans geliştirmesi yapmaya çalışıyor.“En iyi” ifadesini tam olarak tarif etmek mümkün olmasa da,kullanıcıların davranışları arama motorları için çok şey ifade ediyor.Kullanıcı Deneyimi SEO’da giderek daha belirleyici bir faktör haline gelmekte.Sitenizin SEO (Search Engine Optimization) performansını iyileştirmek için kullanıcı deneyiminden nasıl yararlanabilirsiniz? Gelin birlikte bu konuya ayrıntılı bir şekilde göz atalım.
Başarılı bir biçimde kullanıcı deneyimi sunan bir arama motorunu aşağıdaki başlıklarla ifade edebiliriz;
- Kullanımı basit ve anlaşılır
- Arama sorgusuyla doğrudan ilgili bilgiler bulunan
- Modern tarayıcılarla her platformdan ulaşılabilir şekilde tasarlanmış
- Güvenilir,geçerli ve özgün içeriği kullanıcıya aktaran
Yukarıdaki özelliklere sahip olan arama motoru,her kullanıcının tercihi olmayı başarabilir.Teknolojide inanılmaz ilerlemeler kaydedilmiş olmasına rağmen,arama motorları henüz bir insanın bakış açısına sahip değiller. Web’de yazılar,görseller ve videolar gibi farklı formatlarda içerikler yer alıyor; henüz hiçbir arama motoru bu içerikleri bir insan gibi değerlendiremiyor.
Arama motorları, Web sitelerini dizine eklerken ve sıralamaya alırken site yöneticilerinin veya editörlerinin seçmiş olduğu içeriği baz almaktalar. Web yöneticileri ve editörleri olarak,doğru içeriği oluşturma konusuna dikkat ettiğimiz sürece arama motorları kullanıcılara doğru bilgiyi aktarabilirler.Arama motorlarının dizinlerine eklediği sayfaları bir insan gibi görmesi mümkün oluncaya kadar bu durum varlığını sürdürecek.Henüz bir sayfaya insan gözüyle bakamıyor olsalar da,arama motorlarının da kendilerine özel bir dilleri ve öğrenme şekilleri var.Algoritmalar sayesinde şekillenen bu dile “Makine Öğrenimi” diyebiliriz.
Arama Motorlarının Kullanıcı Sayısı Hakkında Bir Fikriniz Var Mı?
Belirli bir zaman diliminde kaç kullanıcı arama motoru kullanıyor? Google saniyede ortalama 40.000 arama sorgusunu karşılıyor.Günde ortalama 3,5 milyar,ayda ortalama 105 milyar, yıla ortalama 1.25 trilyon arama sorgusunu karşılamakta.Bu kadar yüksek rakamların olduğu bir ortamda,elde edebileceğiniz verinin neler ifade edebileceğini hiç düşündünüz mü?
1997 yılından bugüne katlanarak artan,dünya çapında herkesin bildiği ve kullandığı bir arama motoru olan Google, kullanıcıların İnternetteki davranışlarını anlayabilecek ve yorumlayabilecek düzeye geldi. Her kullanıcının farklı bir davranışı olduğunu söylersek,elde edilen verilerin gruplanması ve yorumlanması tahmin edeceğiniz üzere oldukça zahmetli bir işlem. Ancak özellikle 2000’li yılların sonlarına doğru büyük gelişme gösteren arama motoru teknolojisi,insan davranışlarını anlayabilecek ve yorumlayabilecek hale gelmeye başladı.Sadece arama motoru platformunda değil, diğer interaktif platformlarda da insan bakış açısını anlamaya çalışan bu yüksek teknoloji ürünleri, “kullanıcı deneyimi” kavramının ne kadar önemli olduğunu da keşfetmiş oldular.
Günden güne gelişen teknoloji ve içinde bulunduğumuz sürecin süreklilik kazanmasıyla birlikte sadece arama motorları değil,kullanıcılar ve Web yöneticileri de gelişmeye başladı.Kullanıcılar arama sorgusunu karşılamayan bir Web sitesini tercih etmemeye,Web yöneticileri içeriğini tatmin edici bulmadıkları Web sayfalarına ve sitelere link vermemeye başladılar.Tercihler ve davranışlar değişti,genel bir kalite arayışı süreci başladı. Söz konusu arayışın parçası olan her detay bir araya geldiğinde “kullanıcı deneyimi” kavramını ortaya çıkarıyor.
İyi İçeriğe Dair Kalite Sinyalleri
Etkileşimi Ölçümleme
Bir arama yaptığınızda karşınıza çıkan ilk sonuca tıkladıktan kısa bir süre sonra geri dönüp başka bir sonuca tıklarsanız,arama motorlarına ilk tıkladığınız sayfadan memnun kalmadığınızın sinyalini vermiş olursunuz.Arama motorları kullanıcılara sunduğu sonuçlarda yer alan sayfalara dair her hareketi ölçerek yorumlamaya çalışmaktadır.Her gün buna benzer milyonlarca hareketi ölçümleyen arama motorları hangi sonucun daha iyi hizmet verdiğine dair karar mekanizmasına sahip olmaya başladılar.
Makine Öğrenimi
2011 yılında Panda Algoritmasını tanıtan Google,dizinlerine eklediği Web sitelerinin kalitesine karar verme konusunda büyük bir değişim yaşadı.Bir süre gerçek insanlarla inceleme yapmaya başlayan Google,kullanıcı davranışlarını makinelere öğretmeye başladı.Karar mekanizmasının gelişmesiyle Google arama sonuçları genelinde, %20 oranında değişimler yaşanmaya başladı ve bu değişimler hala devam etmekte.
Bağlantı Kalıpları ve İzler
İnternetteki her davranışımız iz bırakıyor.Bu izlerin birbiriyle bağlantısını gözlemlemek ve hepsinin izini sürmek,arama motorlarının kullanıcıyı daha iyi anlamak için yaptığı rutin eylemlerden.Makineler kullanıcıları anlamaya başladıkça,davranışın Web sayfalarıyla ilgisini daha iyi anlamaktadırlar. Böylece arama motoru,kullanıcıya daha iyi sonuçlar aktarmak için “öğrendiği” davranış tiplerini kalıp olarak kullanabilecektir.
Sadece arama sorgusuna karşılık gelen Web sayfalarını gözlemlemek değil,kullanıcının aramayı ne amaçla yaptığını öğrenmek de kullanıcı deneyiminin bir parçasıdır.Üç farklı arama tipini ele alarak arama amaçlarını anlamaya çalışabiliriz:
- Etkileşimli Aramalar
- Yönlendirici Aramalar
- Bilgi Edinme Amaçlı Aramalar
Etkileşimli Aramalar
Yerel bir işletmeyi tanımlamak,İnternetten sipariş vermek veya bir görevi tamamlamak.
Etkileşimli aramaların hepsi mutlaka bir kredi kartı veya banka havalesini içermek zorunda değildir.Bir Gmail hesabı oluşturmak,örneğin Yemeksepeti’nden ücretsiz hesap edinip çevredeki en iyi Adana Kebabı yapan restoranı bulmak gibi aramaların hepsi etkileşimli aramalardır.
Yönlendirme Aramaları
Önceden belirlenmiş bir hedefi ziyaret etmek veya belli bir URL’yi kaynak göstermek.
Yönlendirme aramaları, belli bir Web sitesine doğrudan ulaşmak amacıyla yapılan aramalardır.Bazı durumlarda kullanıcı URL’yi tam olarak bilmeyebilir bu durumda arama motoru bir nevi Sarı Sayfalar vazifesi görmektedir.
Bilgi Edinme Aramaları
Etkileşimli olmayan bilgiyi araştırmak, hızlı cevaplar almak veya ego arayışı.
Bilgi edinme aramaları,adınızın anlamını öğrenmekten,Mars’a yapılacak bir yolculuğun gerçekten ne kadar süreceğini öğrenmek için (yaklaşık 8 ay!) harita ve rotaları çıkarmaya kadar muazzam bir aralıkta sorguyu içermektedir.Burada en sık karşılaşılan konu,aramaların birincil olarak doğası gereği ticari olmaması veya bu aramaların kökeninin etkileşimli olmamasıdır.Bilgi amacın kendisidir ve bu,tıklamanın ve okumanın ötesinde herhangi bir etkileşim gerektirmemektedir.
Tasarımın Kullanıcı Deneyimine Etkisi
Bir Web sitesinin tasarımı son haline ulaştığında asıl düşünülmesi gereken,sitenin her noktasının kullanıcılar tarafından anlaşılır olup olmadığıdır.Zor olan,her insanın bakış açısına sahip olmayı deneyerek,tasarım öğelerinin farklı kullanıcılar tarafından nasıl algılandığının analizidir.Kolay olan ise, bunu anlamayı kolaylaştıracak şekilde analiz ve testler yapmaktır.
Aslında kullanıcı deneyimi hayatımıza girmiş olan birçok ürün ve uygulama içerisinde yer almaktadır. Herkesin kullanabileceği basit ve karmaşık makinelerden tutun da,işletim sistemleri,programlar,uygulamalar ve benzeri birçok “ürün” kullanıcı deneyimine tabi tutulabilir.Çok basit bir örnek verelim;
Günümüzde birçok ürün “kullanılabilirlik” kavramını benimsemiş durumda.Fakat ya öyle olmasaydı? Örneğin bilgisayarınızın kapatma ya da yeniden başlatma düğmesi olmasaydı ne olurdu? Sadece işletim sistemi üzerinden kapanan veya yeninden başlatılabilen bir bilgisayar kullanmak ister miydiniz? Ayrıca verdiğimiz örnekteki ufak kelime oyununu fark etmiş olabilirsiniz; evet bilgisayarlardaki “kapatma” düğmesi aynı zamanda “açma” düğmesi olarak da kullanılmaktadır Böyle bir durumda bilgisayarınızı açmak için başka yollar bulmanız gerekirdi,ancak bir bilgisayarı düz kontak yaparak açmak pek mümkün değildir.
Genelde bir buzdolabı kapısının iki montaj yeri vardır, kapıyı istediğiniz yere monte ettiğinizde kapı istediğiniz yöne açılır. Bu da kullanılabilirliği artıran bir etkendir.Peki sadece tek tarafa açılan bir buzdolabınız olsaydı? Dolabın kapağının duvara çarpması ve yarım açılması hoşunuza gider miydi?
Son Sözler
Kullanıcıların beklentilerini karşılamak yapılabilecek en önemli dijital yatırımlardan biri olacaktır.Yaratıcılık,yüksek-kalite yazarlık,örneklerin kullanımı ve görsellerle destekleme,arama yapan kullanıcının amacını kusursuzca karşılamaya yarayan içeriği oluşturmaya yardımcı olacaktır.Ayrıca tasarım açısından yapacağınız iyileştirmeler,kullanıcılarınızı daha iyi anlamanızı ve dönüşüm oranlarını artırmanızı sağlayacaktır.Ödülünüz,sitenizle ve sitenizin bağlantılarına dair pozitif deneyimlerini ortaya koyan memnun kalmış kullanıcılardır.Hiç merak etmeyin,memnun kalmış kullanıcı sayınızın artması ile birlikte SEO performansınızda da somut bir iyileşme gözlemleyeceksiniz.