“Google’da birinci sırada olmak” artık o kadar önemli olmadığını söylesek, ne düşünürsünüz? Muhtemelen işimizi düzgün yapamadığımız için bahanelerin arkasına sığınmaya çalıştığımızı. Oysa artık hepimizin kişiselleştirilmiş arama sonuçları ile karşılaştığımız bugünlerde, “Google’da birinci sırada olmak” gelenekselleşmiş SEO teknikleri gibi modası geçmiş bir kavram. Gelin bunun neden böyle olduğunu hep birlikte inceleyelim.
Bizce “Google’da birinci sırada olmak” yerine arama sonuç sayfasında ilk sayfada olmak çok daha önemli. Aslına bakarsanız günümüz şartlarında bir Web sayfasını hiçbir zaman Google’da ilk sıraya çıkartamazsınız. Google Zengin Cevaplar uygulaması arama sonuçlarında ilk sırada yer almayan bir sayfadan alıntı yaparak ilk sıranın üzerinde görünebilir. Eğer arama terimiyle ilişkili bir zengin cevap yoksa kişiselleştirilmiş arama devreye girebilir ve sizin gördüğünüzü başka bir kullanıcı farklı görüyor olabilir. Zengin cevaplar, kişiselleştirilmiş ve lokal arama gibi ilk sayfanın görünüşünü değiştiren başka elementler de var.
Arama Sonuç Sayfasını Anlamak
“SERP” (Search Engine Result Pages) olarak da adlandırdığımız arama sonuç sayfası, yapılan aramaya göre birçok farklı özelliğe sahip olabilir. Arama yaptığımız alanın hemen altında yer alan bölümde, aramanın türüne göre değişen bölümler olduğunu görebiliyoruz:
Arama sorgusu haber siteleriyle ilgiliyse, arama sonuç sayfası kendini buna göre modifiye ederek karşımıza yukarıdaki gibi bir sayfa çıkarabiliyor. Arama sorgusunu değiştirip farklı bir konuyu sorgularsak, aşağıdaki gibi oldukça farklı bir arama sonuç sayfasına ulaşırız:
Hatta artık Google Translate’i açmaya gerek kalmadan yabancı dilde bir kelimeyi Google’a sorup cevabınızı hemen alabilirsiniz.
Bunun dışında son zamanlarda sıklıkla karşılaştığımız Google Zengin Cevaplar konusu da, normal şartlarda ilk sırada yer almayan bir Web sitesinin bile ilk sırada görünebilmesine olanak sağlayabiliyor.
Mesela “Google zengin cevaplar nedir?” diye sorduğunuzda farklı bir sonuçla karşılaşıyor olabilirsiniz. Ancak bize inanın, zengin cevaplar bölümünün nasıl belirlendiği soru işaretleriyle dolu.
Google Zengin Cevaplar konusunu araştırdığımız dönemlerde ilginç şeylerle karşılaştık. Örneğin yaptığımız sorgularda karşılaştığımız cevapların yer aldığı Web sitelerinin oldukça eski ve güncel olmadığını, sadece çok ziyaret edilen siteler olduğunu görmekteyiz. Yani bu tür sorgularda büyük bir potansiyel olduğunu söyleyebiliriz. Hal böyle olunca uzun süredir güncellenmemiş bir sayfanın, hem tasarım hem de SEO açısından ince dokunmuş bir sayfanın üzerinde görünüyor olması adaletsizlik gibi görünüyor değil mi? Ya da hepsinden önce, bin bir zorlukla hazırlanan ve organik trafik getirmesi amaçlanan sayfaların yukarıda belirttiğimiz “snippet”lerin altında kalıyor olması sizi üzebilir.
Arama sonuç sayfasının değişmesini etkileyen bir başka etken de, Google’ın kullanıcının konumunu algılayabilmesi. Bir aramanın yapıldığı coğrafi konum algılandığında, arama sonuç sayfası o bölgeye göre özelleştirilebiliyor. Konum bölgesinin değişmesi arama teriminin niteliğine göre önem kazanıyor ve kullanıcının görmeyi bekleyeceği sonuçlar sıralanıyor. Eğer lokal bir işletme kimliğine sahipseniz, belli bir bölgede şubeleriniz veya mağazalarınız varsa Google’da o bölgeye yakın yerlerde ilk sırada olmayı kabul etmeniz gerekir. Farklı bir şehirde ya da farklı bir ilçede ilk sırada çıkıp temas alanınız yakınlarında görünürlüğe sahip olamıyorsanız organik trafik ve dönüşüm konusunda kayıplar yaşamanız muhtemeldir. Bunu da şöyle örnekleyebiliriz:
Gördüğünüz gibi, ilk sırada organik arama sonuçları yer almıyor, kullanıcıya en yakın mağazalar harita üzerinde görüntüleniyor.
Hem kişiselleştirilebilir arama hem konum algılaması hem de zengin cevaplarla birlikte artık Google’da birinci sırada olmak garanti değil ve büyük önem taşımıyor. Ek olarak bahsetmek gerekir ki, Google’da birinci sırada olmak sürekli garanti verilebilecek bir durum değil çünkü sıralama sonuçları dinamik olarak değişiyor; ilk sırada yer alan sonucun ne kadar tıklandığı, ne düzeyde fayda sağladığı, nasıl içeriğe sahip olduğu, ne kadar hızlı yüklendiği, mobil uyumlu olup olmadığı, kod optimizasyon oranı ve benzeri birçok faktör, sayfanın ilk sırada ve hatta ilk sayfada kalabilmesini sağlayabilir ya da sağlayamaz. Söz konusu faktörler hem Google’ın sıralama algoritmalarına hem de sayfanın bütünüyle ilgilidir.
Sorgu – İçerik İlişkisinin Önemi
Bir SEO projesinde kimse “her sayfanızın birinci sırada çıkmasını bekleyemezsiniz” sözünü duymak istemez. Ancak bu acı bir gerçektir ve buna alışmak gerekir. “2016 Yılında İyi SEO’nun Tanımı” başlıklı yazımızda belirttiğimiz gibi, bir Web sitesinin her sayfasını arama motorunda ilk sırada çıkması için optimize etmek, kötü SEO‘ya bir örnektir.
Bir Web sitesinde hedefleyebileceğiniz kaç tane arama sorgusu olduğununu biliyor musunuz? Kendi Web sitenizi ele aldığınızda, öncelikli hedeflerinizde yer alan anahtar kelimelerinizi gerçekten iyi seçtiniz mi?
“Sizi ilk sıraya taşıyacağız” sözünü veren SEO ajansına gönderdiğiniz anahtar kelimelerin dışında kalanlar konusunda fikriniz var mı? Organik trafik gerçekten büyük bir potansiyel taşıyor ve günümüzde hala en yüksek trafik getiren kanalların başında geliyor. Bizce odaklandığınız anahtar kelimeler dışında kalan diğer tüm konuların ne düzeyde organik trafik yakalayabileceğini biliyor olsaydınız böyle düşünmezdiniz. Bu yüzden SEO ajansınızı veya SEO uzmanınızı seçerken bunu dikkate almanız, sitenizin geleceği açısından büyük önem taşıyor.
Dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta da; sitenizde yer alan konularla ilgili sorgularda, zengin cevaplarda veya arama sonuç sayfasının birinci sayfasında yer almıyor olmanız ve sitenizde yer almayan konularda yer alıyor olmanız olabilir. Bazı arama sorguları sayfalarınızdaki içerikli herhangi bir şekilde ilgili değilse, buradan elde ettiğiniz trafik de yavaş yavaş sönecek ve ortadan kalkacaktır. Arama motoru sayfanın arama sorgusuna karşılık gelmediğini tespit ettiğinde organik trafik azalacak ve bitecektir. Bu sebeple SEO hedeflerinin ve içerik stratejisinin mantıklı bir çerçevede oluşturulması büyük önem taşımaktadır. Ayrıca yüksek otoriteye sahip Web siteleri (örn: Wikipedia) ve Sosyal Medya platformları (örn: Facebook) da hedeflediğiniz arama terimlerinde her zaman sizden bir adım önce olabilirler. Bu açıdan Sosyal Medya stratejinizi de SEO projenize dahil etmeniz faydalı olacaktır.
Google’ın kullanıcıya hızlı ve basit cevaplar ulaştırıyor olması sebebiyle organik trafik kaybı yaşamaktan korkmayın; daha kaliteli ve doyurucu içeriğe sahip, kullanıcı odaklı, arama motoru dostu ve fayda sağlayan sayfalar oluşturmaya çalışın. Şu an sayfalarınız kişiselleştirilmiş sonuçlarda, zengin cevaplarda ya da lokal aramalarda çıkmıyor olabilir ancak zamanla sayfalarınızın kalitesi anlaşılacak ve olmak istediğiniz yerde olacaksınız. Tek ihtiyacınız olan kaliteli sayfalar, biraz sabır ve motivasyon. Bir SEO projesini başarıya ulaştıracak olan bir diğer önemli nokta da, hedeflediğiniz birkaç anahtar kelimenin ilk sırada olması değil, sitenizdeki her sayfanın ve içeriğin üst seviye kaliteye sahip olması ve hedef kitlenizi tatmin etmesidir.